|
|
 |
|
Yozgatlıca Şiir |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
URELUÜN KOYE GİTTİM
Ureluün koye gettim gonşular,
Esgi dat galmamış bizim Yozgatta
Ekin kotu, agaç guru, yeşil yoh
Tavıh cücük galmamış heç Yozgatta
Uruplağa, helgir, denesiz bomboş
Vesait geçmiyor susalar bi hoş
Şemşamer, mercimek, ekin dene yoh,
Çalgı çabıt kalmamış heç Yozgatta
Ehlahsız adamalar laf sabı olmuş
Gangal tikeniyinen yazılar dolmuş
Pahla, gumpur,bostan,kelek tum solmuş
Goşulacak at galmamış Yozgatta
Laylon bidon çökelikler guvermiş
Guccuk boyüğü ıhdırıpta düvermiş
Bizim koyde bile gıtlıh olurmuş
Hatır gonul heç galmamış Yozgatta
Ohumuşu yazmışı nerde bu ilin
Alycınızda gelin bir görün
Burda emmin , dayın , halan ve bibin
Bekler örenleri şimdi Yozgatta
Derdiniz ne, hersiniz nede gelmiyon
Vatanıyın değerini bilmiyon
Gonuyu gonşuyu niye sormuyon
Elleham ki ud galmamış Yozgatta
Kahıç kahtım kosnuklerin tumune
Soodum iyice navrahsızın yüzüne
Gurban olun Yozgadımın tozuna
Eskilerden iz galmamış Yozgatta
Gurbanım diyen heç başka il varmı ?
Angare , İsdanbıl bizlere yarmı ?
Başka iller soframıza gel dermi ?
Paylaşacah aş galmamış Yozgatta
Gurbanım gonşular bi şekil oldum
Eski zibil, şimdi sefil tüm doldum
Bir çoh memlekette misafir galdım
Yoh gonşular iş galmamış Yozgatta
Sevda Harmanı Yozgat
Yıllar sonra Yozgat ta ve çamlıktayım
Kızımı sınava getirdim, artık babayım
Gerçekten teselli veriyor mu
Bilmiyorum ama, Bir cigara yaktım
Ve düşündüm derin derin..
Nasıl da geçmiş zaman
Hatıralarım canlandı gözümde-
Değişen neler diye bakıyorum da
Mazi yeniği belleğimin derinliklerinden
Silik ve unutulmuş bir resim gibi
Lise yıllarının yozgat’ ını çıkarıyorum
İşte resiiim, işte Yozgat
Yada hem hayaal, hem hakikat
Ve anladım ki ….
Değişen,daha çocukluğumuzdaki yitirdiğimiz
Büyüdüğümüze bile sevinemediğimiz gerçekmiş
Yani Yozgat değişmemiş,
Değişen ne zaman, ne mekanmış
Nede sevdalar
Değişen biz ve insanlar
Yani sevda kahramanları
Bir de sır saklayan şu ağaçlar …
Sanki onlar da pişman büyüdüklerine
Hatta yaşadıklarına..
Onlarda zamana yenilmiş,
Oysa kaç cemre yaşadı bu toprakla
Kaç sevdaya çare, kaç gönül e hazan oldu
Kaç bahar kaç kış gördü oysa”
Ve yinede ser verip, sır vermemişlerdi güya
Anladım ki gerçek olan bugünmüş Yani geçmişte yaşananlar birer düşmüş
Kaşif Kani Ertürk
ÖZLEDİM YOZGAT
Gurbet senin benle neydi hesabın.
Yüzünü özledim dostun ahbabın.
Arabaşı çorban testi kebabın.
Hasretinden öldüm özledim Yozgat.
Çapanoğlu yazmış sende destanı.
Havan suyun cümle derdin dermanı.
Şehitler diyarı yiğit harmanı.
Hasretinden öldüm özledim Yozgat.
Sen benim hamurum suyum mayamsın.
Edebim terbiyem arım hayamsın.
Nimetim toprağım taşım kayamsın.
Hasretinden öldüm özledim Yozgat.
Servet Erbaş...
|
|
|
|
|
|
Bugün 10 ziyaretçi (43 klik) kişi burdaydı! |