|
|
 |
|
ŞiiR KöŞesi |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Düşün ki Herkes Aynı
Kimsenin Diğerinden Bir Farkı Yok!
Fikirler Aynı,Bakışlar Aynı
Ne Tez Ne Antitez Ne de Sentez
Solunum Bile Artık Fotosentez(!)
Bitti mi söyleyeceklerin?
Yıllarca biriktirdiklerin?
Buruşmuş kağıtlar gibisin
SEN ve gereksiz TÜM cümlelerin!!!
Bir gün bile anmaz bizi andıklarımız
Er geç unutur, sevgili sandıklarımız
En sonra kül olduk bu büyük yangında
Boşmuş, tutuşup kor gibi yandıklarımız.
Bir gün sevilenden ve sevenden ne kalır
Gözden, o dudaktan, o bedenden ne kalır
Anlat bana ey sevgili, senden başka
Can verdiğim an âleme benden ne kalır.
Bir damla dedim, sen bana derya verdin
Her anıma renk, ömrüme mana verdin
Yıllarca o tek mutluluğun girmediği
Dünyamı yıkıp bir yenidünya verdin.
Bir kat daha yok sevgi katından başka
Tat bulmadım âlemde tadından başka
Dünyada ne bir taç, ne de bir taht ebedi
Kalbimde senin saltanatından başka.
Bir kez kimi sevdiyse unutmaz bu yürek
Devran kiri, nisyan pası tutmaz bu yürek
Bir gün o muhabbetten eser kalmazsa
Ancak o zaman bir daha atmaz bu yürek.
Bir nehrolup ummanına aksam dursam
Çıksam göğe yıldızları yaksam dursam
En sonra kavuşsam sana, çöksem önüne
Yıllarca esirin gibi baksam dursam.
Bir ömre değer sevdiğimin bir gecesi
Ağzımda duadır adının her hecesi
Fani yaşayıp böyle ölümsüz sevmek
Âlemde bütün sevgilerin en yücesi.
Faniyi ölümsüz kılacak canı getir
Hiç bitmeyecek en büyük imkânı getir
Yetmez, yine mes’ud olamam ben, ey yar
Sen tek bana en özlediğim anı getir.
Gam çekmek için aşığa günler mi yeter
Hicranını anlatmaya defter mi yeter
Çektikçe büyür, âleme sığmaz derdi
Vatka ki ölür, gömmeğe makber mi yeter.
Hem canlılığım hem de şu canımsın sen
Şehrim, köyüm, ülkem ve cihanımsın sen
Senden ne saray isterim artık, ne de ev
Ben nerde isem, orda mekânımsın sen.
Hep sev, o alevler seni varsın, sarsın
Sevdinse eğer, bil, yaşıyorsun, varsın
Dünya küçülür, sığmaz olursun giderek
Sevdikçe büyürsün, çoğalır artarsın.
Hep zulmederek halkı soyup gitmişler
Eller keserek, gözler oyup gitmişler
Yıllar yılı çaldıkları dünya malını
Bir gün yine dünyada koyup gitmişler.
Her zevki tadıp her şeyi bilmek ne güzel
Her sevgiyi, her ne’şeyi bilmek ne güzel
İnsanlığın alçaldığı bir dünyada
Bir insanı sonsuz sevebilmek ne güzel.
Herkes soruyor aşığa –Derdin ne diye
Anlat bize, mecnunluğa erdin ne diye
Âşık susuyor, sonra diyor –Ey Tanrım
Cananı alıp, canımı verdin ne diye?
Karşındaki yüz sanma ki hep ben olurum
Er geç bu kalıptan çıkarım sen olurum
Lütfeyle gönül tahtıma sultan ol sen
Ta mahşere dek ben senin ülken olurum.
Hiç bitmeyecek bir gecenin koynunda
Sökmez o şafaklar sevenin koynunda
Dünyada değilmiş, öbür âlemde değil
Cennet de cehennem de senin koynunda.
Meyhaneyi tenha ve biraz loş gördüm
Bir dost aradım çevremi bomboş gördüm
Vardım kime sordumsa vefa nerde diye
Karşımda yıkılmış nice sarhoş gördüm.
Sensiz doğacak günleri akşam biliriz
Her zevki keder, ne’şeyi hep gam biliriz
Mümkünse kavuşmak sana bir gün, bil ki
Biz yalnız o eşsiz günü bayram biliriz.
Sevmekse hüner, ordayım Allah biliyor
Her nefreti inkârdayım Allah biliyor
Suç bende değildir arayan bulmazsa
Yıllar yılı hep yardayım Allah biliyor.
Tam kırk sene doldurdum o bomboş güğümü
Çözdüm, o çözülmez denilen kördüğümü
Kimler sana baktıysa seven gözlerle
Hiç görmediler sende benim gördüğümü.
Umman arayıp, damlayı bulmak ne acı
Günden güne bitmek, heder olmak ne acı
Sevdiklerimiz yok, o sevenler nerde
Uzlet ne kadar zor, unutulmak ne acı?
Yaklaş güzelim durma, sokul yanıma gel
Tenden çıkarak ruha karış, canıma gel
Yazdım, yaşadım bak seni mısra mısra
Baştanbaşa aşk ol şiiristanıma gel.
Yar ağlasa inci, gülse güller dağıtır
Âşıklara dert ellere cevher dağıtır
Hasretle cehennem eder amma günümü
Bir cenneti var her gece Kevser dağıtır.
Yarabbi! Ne canan ne de can istediğim
Zannetme ne servet ne de şan istediğim
Tüm geçmişi sessizce unutsam birden
Hep kendime ait o bir an istediğim.
Batan günmüş, şafakmış sende gördüm
Öpülesi dudakmış sende gördüm
Seyrettim gözlerinde dört mevsimi
Ölmekmiş, yaşamakmış sende gördüm.
Bir ateşim yanarım külüm yok, dumanım yok
Sen yoksan mekânım belli değil, zamanım yok
Fırtınalar içinde beni yalnız bırakma
Benim senden başka sığınacak limanım yok.
Biraz kül, biraz duman… O benim işte
Kerem misali yanan… O benim işte
İnanma gözlerine ben, ben değilim
Beni sevdiğin zaman… O benim işte.
Bir bakıp gözlerime her şeyi anlarsın ya
Benimle kederlenir, benimle ağlarsın ya
Şu sonsuz karanlıklar hiç umurumda değil
Batmayan güneş gibi içimde sen varsın ya.
Bir gün zaman kayar ellerinden tutamazsın
Sel gibi akan yaşlarını kurutamazsın
Öylesine bendesin ve öyle sendeyim ki
Unutmak istesen de artık unutamazsın.
Bir pınarsın, içilen ama hiç kanılmayan
Seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan
Özlenen sen, özleyen sen, özleten sen,
Varken doyulmayansın, yokken dayanılmayan.
Bir yol oldu yüreğim her gün gelip geçtiler
Kimi sevinçli, kimi üzgün geçtiler
Kalakaldım böyle bak! Yorgun, ezik, çaresiz
Sevip inandıklarım bütün gelip geçtiler.
Çalkalanıp yıllarca bir gün durulmak ne güzel
Sen ben olduktan sonra, gayri sen olmak ne güzel
Bütün güzelliklerin çirkinleştiği yerde
Seni kırk yıl arayıp, arayıp bulmak ne güzel.
Dağ bir gün verince geçit, gittiler
Biraz korku, biraz ümit gittiler
Zenginler, fakirler, bu macerada
Ayrı yaşadılar, eşit gittiler.
Dün bir deniz gördüm, bir yeşillik gördüm
Açtım yüreğimi delik deşik gördüm
Ne gözlerin böyle bir ben gördü, âşık
Ne de ben böyle göz, böyle kirpik gördüm.
Gökyüzüm olsan seni dağ gibi sevsem
Her anını yeni bir çağ gibi sevsem
Sevenler için bu dünyada ölüm yok
Ölsem de seni bin yıl sağ gibi sevsem.
Gül biraz, bunca keder, bunca gözyaşı bitsin
Gül biraz, şu gök kubbe kahkahanı işitsin
Her gidenin ardından koşmağa değmez hayat
Gelecekleri bekle, gidecek varsın gitsin.
Hayat mısın, ölüm müsün nesin
Demin candaydın, şimdi tendesin
Öyle karıştık ki belli değil
Ben mi sendeyim? Sen mi bendesin?
Neden diyorum, nasıl diyorlar
Gönül diyorum, akıl diyorlar
Bir meyhanedeyim körkütük sarhoş
Şarap diyorum, ayıl diyorlar.
Seven kaybeder miydi arayıp bulmasaydı
Yeni güller açmazdı o güller solmasaydı
Hiç çekilmez olurdu yaşadığımız dünya
Aşkın bittiği yerde unutmak olmasaydı.
Şiirim senin ağzında dualaşır
Ses ahenk olur, söz mısralaşır
Aşığım diyerek hor görme beni
Seni seven ölmez, evliyalaşır.
Toprak olmaz bende tenden başkası
Seni bunca sevmez benden başkası
Ölürsem sen ağla arkamdan, yeter
Gelmesin kabrime senden başkası.
Tutuşup yanmayı bir din bilir olduk Tanrım
Yine yanmak dileriz sanma yorulduk Tanrım
Aşka taptık diye korkutma cehennemle bizi
Biz o âlemde asıl cenneti bulduk Tanrım.
Tükenmek kaçınılmaz giderek eriyorsan
Almayı unut artık, durmadan veriyorsan
Bir parça da kendine mutluluk hakkı tanı
“İnsanoğlu dünyaya bir kez gelir” diyorsan.
Biz sevmeyi din,vermeyi iman saydık.
Bencilliği en korkulu düşman saydık.
Aldatmıyor artık bizi günler,geceler.
Sürseydi o düş,keşke kep aldansaydık. ...
Bin yıl uyudum sanki uyandım giderek..
Bir tanrıya bir aşka inandim giderek..
Kalbimde ışıklarla umutlar söndü,.
Ben kupkuru bir dal gibi yandım giderek..
Toprak olmaz bende tenden başkası
Seni bunca sevmez benden başkası
Ölürsem sen ağla arkamdan, yeter
Gelmesin kabrime senden başkası
Biraz kül, biraz duman... O benim işte
Kerem misali yanan... O benim işte
İnanma gözlerine ben ben değilim
Beni sevdiğin zaman... O benim işte.
Gül biraz bunca keder bunca gözyaşı bitsin
Gül biraz, şu gökkubbe kahkahanı işitsin
Her gidenin ardından koşmağa değmez hayat
Gelecekleri bekle, gidecek varsın gitsin
İstemem, girme sakin bahçeme ne olur
El sürme şu karanlık geceme ne olur
Gittin, kavuştum sana, bu derin mutluluk
Bırak da bin yıl sürsün, hiç gelme ne olur.
|
|
|
|
|
|
Bugün 16 ziyaretçi (53 klik) kişi burdaydı! |